YALÇINKAYA'YA AÇIK MEKTUP ✉

Biri diğerine "Vizyonsuz" dedi. Diğeri de ona "Vay sen bunu bana nasıl dersin, benim vizyonum yerinde, asıl vizyonsuz olan sizlersiniz, barajdan su almamışlar şehri susuz bırakmışlar, vizyonsuzluk işte budur" dedi, diğeri sayfalar dolusu icraat açıkladı ve ben bunları yaptım, sen ne yaptın demeye getirdi. O "onu" dedi, bu "bunu" dedi.
Ne oldu? Sonuç ne? Su sorunu çözüldü mü?
Döndük dolaştık yine aynı yere geldik !

Eskiyip ömrünü tamamlayan Ulupınar hattı ha bugün ha yarın illa ki yine patlayacak ve bizi tekrar susuz bırakacak. Haa bu tartışmalar sorunu gündemde tutacak ve elbette çözüme fayda sağlayacaktır. Ama bu faydayı çabuk görmek istiyoruz. Uzmanlar 2030'da küresel isinmanın, dolayısıyla kuraklığın ve su sorununun pik yapacağını, zirveye çıkacağını söylüyor. 2030'a şunun şurasında ne kaldı ki. Bakın kış mevsimi yağışsız geçiyor. Ne doğru dürüst kar var ne de yağmur. Kaza geliyorum diyor, doğa uyarısını yapıyor. Bizim şimdiden birçok alternatif bulup devreye almamız ve hazırlıklı olmamız gerekiyor.

VARLIK İÇİNDE YOKLUK!
Gelinen noktada ben olsaydım yumuşak bir geçiş yapardım ve şöyle derdim; "Gerek benim önceki 8.5 yıllık dönemimde gerekse benden sonraki 14+1=15 senelik dönemde bu sorunu çözmek için yapılanlar yetersiz kalmış olabilir ama şimdi Bartın olarak elimizde Bahçecik yer altı barajı ile hemen yine o havzadaki llindır barajı kozu var ki bunlar Kozcağız barajından daha evla. Yer altı barajı tamamlanmış, törenle hizmete verilmiş. Ilindir da 2022'de proje ihalesine çıkılmış. İktidar ve DSI ile el ele verip Bartın'ın su sorununu çözeceğiz. Bu sorunu en az 50 yıl yok saymak da bizim dönemimize nasip olacak inşallah Yani futbol tabiriyle üzerime gelen topu göğsümde yumuşatıp sadece kaleciyi değil herkesi ters köşe yaparak golümü atardim. Yahu insan bi sakin olmaz mı, olamaz mı? Bu ne abi bağır çağır kavga eder gibi. Yüksek sesle konuşan haklıdır diye bir kaide mi var? Önceki döneminizde sinirden stresten kalpten hastanelik olduğunuzu unuttuysanız ben size hatırlatmış olayım sayın başkan. Görünen o ki 9 ayda yine sinir küpü haline gelinmiş.
Bu ne telaş? Bu ne öfke? Tef gibi gergin ve çok kızgın gördüm sizi basın toplantısının videosunda. Bi geniş olun, bi hoşgörülü olun, bi demokrat olun sayın başkan.
Allah korusun sağlığınız bozulacak. Size de yazık, bize de yazık, Bartın'a da yazık.

KAVGAYI BIRAKIN SORUNU ÇÖZÜN!
Adeta nefes bile almadan yaptığınız hararetli konuşmanızda Bartın'a günlük 12 bin metreküp su veren Çayır köyü hattını "alternatif su" saymadınız. Rahmetli Ahmet Altintelin 2 yıllık ara dönemi hariç diyelim hadi, sizden sonraki 15 yillik dönemi bir tane alternatif su getir(e)memişler diye yerden yere vurdunuz ve bu dönemde bulunup getirilen Çayır köyü hattını görmezden geldiniz. lyi güzel ama sonuçta bu belediyenin hattı, Kemal'in Cemal'in değil ki. var. Harun dediniz Karun dediniz. 9 aydan beri böyle şeyler söylüyorsunuz. Bunlar ağır ithamlar. Herkesin ailesi, çoluğu çocuğu, toplumda belli bir yeri Ortalığı velveleye verip insanları töhmet altinda bırakmak, lekelemek, şaibeli göstermek yerine, elde bilgi belge varsa Adliye'ye gitmek, "belediyede usulsüzlük yapmışlar, haksız kazanç elde etmişler” diye şikâyetçi olmak daha doğru değil mi? Ayrica devletin elinde mal beyanı var. Bu beyana aykırı davranmanın da cezası var. Böyle bir yol izlediniz de haberimiz mi yok acaba?

(Bartın Gazetesi’nin 20 OCAK 2025 tarihli sayısında yayınlanan Arif ÜÇLER yazısı)



Yorum Gönder

0 Yorumlar