GAZETELERİN ve köşe yazarlarının gündemi TÜSİAD.
Nefes gazetesinden Nevşin Mengü, "TÜSİAD, 'Artık bu kadar
da olmaz!' çıkışını öylesine yapmadı." diyerek
TÜSİAD'a destek verdi.
Hürriyet'ten Ahmet Hakan, "Ben CHP'nin
yerinde olsam TÜSİAD'a 'ne olur sus' derim" diyerek TÜSİAD'ın
söylemlerinin iktidara yaradığını ifade etti. Sabah yazarı
Salih Tuna da "TÜSİAD'ın CHP'ye acıklı zararı”
başlığıyla benzer şeyler aktardı. Sabah'tan Okan Müder-
risoğlu, TÜSİAD'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'la ilk günden beri
arasının limoni olduğu nu belirtip, özel imalat kriz
yarattıklarını söyledi. Sabah'tan Mahmut Övür, TÜSİAD'ı
vesayet ku- rumu olduğunu vurguluyor. Yeni Akit'ten Ali
Karahasanoğlu "Çakma sanayiciler, bankacı çıktı!”
başlığıyla TÜSİAD'ın milli savunma sanayinde yer almadığını
anlatıyor. Haklı ve doğru. Yeni Şafak'tan Ismail Kılıçarslan,
"Eski Türkiye'nin berbat kazananları" başlığında Övür
gibi TÜSİAD'ın vesayetçi olduğuna dikkat çekerek şunları
söylüyor:
"Fakat daha çok uzun bir yolu var Türkiye'nin.
Yeniden her şeyin aynı hale gelmemesi için gereken yapısal
değişiklikler bitmiş değil. Hukuk regülasyonu tamamlanmış
değil. Kültürel iktidar meselesi yeteri kadar anlaşılmış
değil. Her şeyden önemlisi "sivil bir anayasa hayali"
henüz gerçek olmuş değil."
Bakınız, TÜSİAD da hukuktan
dem vuruyor, Kılıçarslan da...
SİSTEMİ DEĞİŞTİRMEDEN
TÜSİAD'A KAYBEDERSİNİZ
Hükümete yakın gazeteler TÜSİAD'ı
eleştiriyor... Tamam TÜSİAD, AK Parti döneminde kurulmadı ama
zenginliklerine zenginliği kimin döneminde kattılar?
TÜSİAD'ı
palazlandıran AK Parti hükûmetinin uyguladığı sıcak para
ekonomi sistemi değil mi? TÜSİAD, muhalif görünürken niye
Mehmet Şimşek'i destekliyor? TÜSİAD, muhalif mi destekçi mi?
Dikkat ederseniz hükümete yakın gazetecilerde bir sivil anayasa
tapıncı var. Sivil anayasa gelecek, bütün dertler çözülecek.
Tam aksine TÜSİAD gibi kurumlar, sivil toplumculuk ideolojisinin
en büyük savunucuları. Yeni Anayasa- TUSIAD'a kazandıran kim? yı
en çok onlar istiyor. 2022'de TÜSİAD yeni anayasa önerisi bile
yaptı.
Şu bir gerçek: 1971 ve 1980 Amerikan dar- belerinin
arkasında ABD ile birlikte TÜSİAD vardı. Atatürk Devrimi'nin
belini oralarda kır- dılar. Şimdi yeni Anayasa ile devrim
yıkıcılığı- na mühür vurmak istiyorlar. TÜSİAD'la aynı
yerden TÜSİAD'ı eleştirmek, biraz komik olmuyor mu?
Maalesef
hükümetin destek verdiği ekonomik sistemde kaynaklar, piyasada
verimliliğe göre dağılmıyor. Ülke kaynakları, küresel mafya
ile kirli para komisyoncuları, borsa vurguncuları, hortumcular ve
tarikat rantçıları arasında bölüşülmektedir. Kâr
sisteminin sanayicileri ve tüccarları ise kenarlara sürülmüştür.
Olay şudur: TÜSİAD, burjuvazinin veya sermayenin örgütü değil;
küresel mafyanın örgütüdür. Bunu belirleyen sınıfsal
karakteridir.
TÜSİAD takımını inceleyin, yıllık bilançolarına bakın, bunların gelirlerinde, faiz yüzde 80'in
üzerindedir. Devleti borçlandırıp haraca bağlamışlardır.
O
nedenle bunlara "kapitalist" kavramından çok tefeci
kavramı yakışır.
ÇÖZÜM ÜRETİCİLERİN MİLLİ HÜKÜMETİ
Faizin ulusu olmaz.
Sıcak paranın vatanı olmaz.
Kirli paranın
Cumhuriyeti olmaz.
İşte TÜSİAD, bu vatansızlar diktasının kulübüdür.
TÜSİAD'ın vatanı ve milleti yoktur. Vatan ve millet,
işçinindir; köylünündür; esnafındır; zanaatkârındır;
milli sanayici ve tüccarındır.
Bu sistemin içinde TÜSİAD'ı
ne kadar eleştirirseniz eleştirin, onların ateşine odun
taşırsınız. TÜSİAD'ı yıkmak bu mafyokrasi sistemini
yıkmaktan geçiyor.
TÜSİAD'ı hükümsüz kılmak, mafyayı, sıcak
para komisyoncularının, faizcilerin, borsa vurguncularının,
tarikat rantçılarının tahtını yıkmaktan, üreticileri
yeniden baş tacı yapmaktan geçiyor.
TÜSİAD'ı hükümsüz
kılmak, sivil anayasadan değil Üreticilerin Millî Hükümetini
kurmaktan geçiyor.
AYDINLIK .. Medyanın Halleri .. Nadir Temeloğlu
0 Yorumlar
Teşekkürler ...