😔 HÜZÜN

  Hüzün, ruhumuzun derinliklerine işleyen, öylesine karmaşık, öylesine gönül yorucu, öylesine yoğun bir duygu ki, her birimiz yaşamımızın belirli anlarında hüznün soğuk ve karanlık çıkmazlarında kayboluruz.
Çoğumuz da içimizde kopan fırtınaları, o anki ruh hallerimizi, derinden yaşadığımız sızıları, üzüntüleri ifade etmekte de zorlanırız. Yüreğimizin derinliklerinde yankılanan o sessiz feryatları duyan da olmaz.

 Hüzünlü anlarımızda ruhumuzun derinliklerinde saklı kalan kırgınlıklar da ortaya çıkar ki, benim de zaman zaman yaşadığım duygulardandır bu.

  Hüzün, en çok da bir şarkıda, bazen bir şiirde, bazen de sessiz gecelerde kendini gösterir. O anlarda yüreğinizin derinliklerine inen ve ruhunuzu dört yandan saran bir sis gibidir hüzün. Gözyaşlarınızın istemsizce yanaklarınıza aktığı, her damlanın ardında yatan bir hikayeyi anlattığı, yüreğinizin dile getiremediği duyguların karşılığıdır hüzün.
  Derindir, derindedir...
Hüzün, bir yandan da mazide kaybolmuş mutluluklarımızın izlerini taşır ve o izlerde saklı hatıralar koparır gönüllerdeki fırtınaları... Bu pencereden bakıldığında mutluluğun zitti da değildir hüzün, mutluluk da, hüzün de yüreğimizin farklı makamlardan, farklı nağmeleri gibidir.

  Kimi; "hallolmayan bir can çekişme", kimi; "hiçbir mutsuzluğun doyuramadığı iştah", kimi; "imlası bozuk aşkın sonu", kimi; "ruhunun varoluşunda oynayan öksüz bir çocuk" olarak tanımlamakta kendi yaşadıkları hüzünleri...

  Hüzün, sanatın ve edebiyatın da kaynağı olmuştur. Nice şair, nice yazar ve edebiyatçı eserlerinde hüznü işleyerek insanlarla duygusal bağlar kurmuşlardır ki, en çok dinlenen, en çok okunan, en çok beğenilen eserlerin önemli bölümü, içinde hüzün ve gizem barındıran eserlerdir. Çok kişi neşeli, mutluluk dolu şarkıların, şiirlerin hikayelerini merak etmezken, hüzünlü şarkıların, şiirlerin gizemlerini pek merak eder! Gizemin de, tüm sanat eserlerinin temel unsuru olduğu, gizemi olmayan bir şeyin çekiciliğinin de olmadığı söylenir!

  Bu şiirim de çok yeni. Ne içinde saklı bir gizemim var, ne merak edilecek bir hikayesi! Bu dizelerden, hüzünlü gönüllerin lezzet alacağı güzel bir şarkı olur diye düşündüm sadece...   

Yine sensiz, yine sessiz bu gece
Yüreğimde sevda denen bilmece
Yine kaldım bir köşede öylece

Mehtap üzgün, yıldız üzgün, ay üzgün
Hiç bitmiyor gönlümdeki şu hüzün

Gurbetteyim, hasretteyim, dertteyim
Sen gideli hep böyleyim, neyleyim
Şu kalbimi sensiz nasıl eyleyim

Ümit üzgün, hayal üzgün, düş üzgün
Hiç bitmiyor gönlümdeki şu hüzün

Biliyorum, her gün böyle geçecek
Gözlerimden nice yaşlar düşecek
Avucumda rengi solmuş üç çiçek

Leylak üzgün, sümbül üzgün, gül üzgün
Hiç bitmiyor gönlümdeki şu hüzün

Bartın Gazetesi’nin 25 Mart 2025 tarihli sayısında yayınlanan Tarık ÇITAK yazısı)


Yorum Gönder

0 Yorumlar