💰 İKLİM KANUNU DEĞİL , 🤑 SERMAYE KANUNU !

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülmekte olan İklim Değişikliği Kanun Tasarısı, doğayı ve toplumu korumak için değil; kirletenin kazandığı, doğanın satıldığı yeni bir piyasa düzeni kurmak için hazırlanmış. Adı “iklim”, özü ise sermayeye alan açmak ve doğayı paraya çevirmek.💸

Bu tasarı, fosil yakıttan çıkışı planlamıyor, doğa talanını engellemiyor. Aksine, doğayı parayla alınıp satılabilir bir metaya dönüştüren, sermaye için yeni bir oyun sahası açıyor.

BU TASARI GEÇERSE NE OLUR?

1. Doğa Metalaştırılıyor!

"Emisyon ticareti" adı altında doğa, şirketlerin elinde alınıp satılacak.

Kirletenin cezalandırılmasını değil, kirletmeyi teşvik sistemi kuruyor.

Bu yasa, doğanın ölüm fermanını karbon borsasında açık artırmayla imzalatıyor!

2. Fosil Yakıtlar Koruma Altında!

Fosil yakıtlardan çıkışa dair tarih yok!

Teşvikler sürüyor, yeni fosil projelere engel yok.

Krizden söz ediliyor ama çözümden bahsedilmiyor. Yasa ile kirletmenin meşrulaştırılması hedefleniyor.

3. İklim Adaleti YOK, Sosyal Adalet YOK!

Kadınlar, çocuklar, işçiler, çiftçiler, yoksullar bu yasada yok!

Oysa iklim krizi en çok onları vuracak!

İklim adaleti yoksa, bu kanun iklimle değil, kârla ilgilidir!

4. Doğa ve Halk Değil, Şirketler Merkezde!

Karbon takası var, emisyon izni var, vergi muafiyeti var…

Ama ne yaşam alanını koruyacak bağlayıcı hüküm var, ne sağlık hakkı, ne temiz hava!

Halk için değil, holdingler için yazılmış bir yasa bu!

PEKİ BU YASA KİME HİZMET EDECEK?

•Büyük enerji ve sanayi şirketlerine. Çünkü bu yasa ile kirletme artık serbest… Yeter ki bedelini öde!

•Karbon piyasasını yöneten sermaye gruplarına. Çünkü onlar için bu yasa yeni bir borsa demek!

•İklim Değişikliği Başkanlığı’na. Çünkü bu kurum, artık sadece izin değil, doğa üzerinde tasarruf yetkisine de sahip olacak.

•Bu yasa ile doğa değil, para korunacak!

NE OLMALI İDİ?

1.Fosil yakıtlardan çıkış bağlayıcı ve tarihli bir şekilde düzenlenmeliydi.

2.İklim adaleti yasada açıkça tanımlanmalı, kırılgan gruplar korunmalıydı.

3.Karbon piyasası değil, doğanın korunması esas alınmalıydı.

4.Yasa, halkın, bilim insanlarının, ekoloji örgütlerinin katılımıyla hazırlanmalıydı.

5.Biyolojik çeşitlilik, ormanlar, sular ticaretten uzak, bağımsız şekilde korunmalıydı.

6.İklim suçları tanımlanmalı, doğaya kastedenleri cezalandıracak hükümler getirilmeliydi..

BU YASA BU HALİYLE GEÇEMEZ!

Bu yasa bizim için yazılmadı! Yasa halkla, yerel yönetimlerle, insanların ihtiyaçları gözetilerek yapılır. Biz de yasa şirket odalarında hazırlanıyor.

Bu yasa dağlar, ormanlar, dereler için yazılmadı!

Bu yasa halk için değil, karbon kârı hayali kuranlar için yazıldı!

Biz bu yasaya HAYIR diyoruz!

Doğanın tarafındayız!

Çocuklarımızın geleceğini karbon kredisine satmayız!

Hak temelli, adil, katılımcı, ekolojik bir İklim Yasası istiyoruz!

Ve bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz!

Yakup Şekip OKUMUŞOĞLU