İYİ😇 - KÖTÜ 😈

   Bir zamanlar aşık olduğu ve saçının teline bile kıyamadığı sevgilisi ya da eşini, koklamaya doyamadığı çocuğunu, kendisine bakıp büyüten ana- babasını gözünü bile kırpmadan nasıl öldürebilir insan? Diye şaşınıyoruz.
   Hemen her gün bir kadın ya da çocuk, bir yakını tarafından canice öldürülüyor. Çevremizde ya da en yakınımızda olan sevdiğimiz insanların, bir katile dönüşmesi hepimizi şaşırtıyor. Öyle ya; neredeyse bu cinayetlerin tamamı aile, eş dost ya da yakın çevreden kişilerce işlenmiyor mu?
   Yaşam koşullarının ve düşünce yapısının bir insanı nereden alıp nereye savurduğu, insan psikolojisinin o an, yer ve zamana göre nasıl değişiverdiği, dünyanın en iyi kalpli insanı olarak tanıdığımız birinin, zalim bir psikopat olarak hiç ummadığımız bir andı karşımıza çıkıvermesine ne diyelim?

BİR TABLONUN ANLATTIĞI
   Leonardo da Vinci, ünlü "Son Akşam Yemeği tablosunun yapmaya başladığında bir güçlükle karşılaşır. İyi karakteri İsa'nın yüzünde, kötü karakteri de Yahuda'nın yüzünde tasvir etmek ister. Bunun için bu iki karakteri bulmak üzere model aramaya başlar. Bir gün, bir konser sırasında İsa karakterini yansıtacak "iyi" bir yüze uygun birini bularak onu ikna edip poz vermesi için atölyesine davet eder. Bu çalışma sonrası tabloyu yarım bırakıp, kötü karaktere model olacak kişiyi aramaya başlar.
   Leonardo da Vinci, aradan üç yıl geçmesine rağmen kötü karakteri için modellik yapacak "kötülük dolu bir yüze sahip birini bulamamıştır. Sürenin bu kadar uzaması, siparişi veren kilisenin papazi tarafından hoş karşılanmaz. Leonardo da Vinci'yi Sıkıştırır. Leonardo da Vinci günler sonra, yıpranmış ve bu yüzden yaşlı görünen bir genç adam bulur. Bu adam kendinden geçmiş halde paçavralar içinde bir kaldırım kenarına yığılmıştır. Leonardo da Vinci, yardımcılarına, bu adamı doğruca atölyesine taşımalarını söyler.

İYİ DE BİZİZ KÖTÜ DE
   Atölyeye varınca yardımcıları adamı ayağa dikip, üstünü başını düzeltirler. Adam ne olduğunu bile anlamamıştır. Leonardo da Vinci, adamın yüzünde görünen "kötülüğü inançsızlığı ve bencilliği tablosuna yansıtmaktadır. Leonardo da Vinci, işini bitirmek üzereyken, kendine gelmeye başlayan berduş kılıklı bu adam, atölyede tamamlanmak üzere olan tabloyu görüp, şaşkınlık ve hüzün dolu bir sesle şöyle der. "Ben bu tabloyu daha önce de gördüm!" "Ne zaman?" Diye sorar. Leonardo Da Vinci şaşkınlıkla. "Üç yıl önce. Elimde avucumda ne varsa kaybetmeden önce." "O sırada bir koroda şarkı söylüyordum. Pek çok hayalim vardı. Bir ressam beni Isa'nın "iyi" yüzü için modellik yapmaya çağırmıştı.                Gerçekten de çevremizde gördüğümüz iyi ile kötü aynı kişidir. Bizim yaşayacaklarımız biraz da bunların karşımıza nerede ve ne zaman çıkacaklarına bağlıdır. Bazen bir cinayet haberinden sonra komşu ya da yakınlarına mikrofon uzatıldığında, sakin iyi yüzlü, kendi halinde biriydi. Biz de anlamadık nasıl olduğunu diyorlar. Görüldüğü gibi iyi de biziz, kötü de. Her şey içinde bulunulan durum, yer ve zamana bağlı. Sizce de öyle değil mi? 

 Bir zamanlar aşık olduğu ve saçının teline bile kıyamadığı sevgilisi ya da eşini, koklamaya doyamadığı çocuğunu, kendisine bakıp büyüten ana- babasını gözünü bile kırpmadan nasıl öldürebilir insan? Diye şaşınıyoruz. Hemen her gün bir kadın ya da çocuk, bir yakını tarafından canice öldürülüyor. Çevremizde ya da en yakınımızda olan sevdiğimiz insanların, bir katile dönüşmesi hepimizi şaşırtıyor. Öyle ya; neredeyse bu cinayetlerin tamamı aile, eş dost ya da yakın çevreden kişilerce işlenmiyor mu? Yaşam koşullarının ve düşünce yapısının bir insanı nereden alıp nereye savurduğu, insan psikolojisinin o an, yer ve zamana göre nasıl değişiverdiği, dünyanın en iyi kalpli insanı olarak tanıdığımız birinin, zalim bir psikopat olarak hiç ummadığımız bir andı karşımıza çıkıvermesine ne diyelim? BİR TABLONUN ANLATTIGI Leonardo da Vinci, ünlü "Son Akşam Yemeği tablosunun yapmaya başladığında bir güçlükle karşılaşır. İyi karakteri İsa'nın yüzünde, kötü karakteri de Yahuda'nın yüzünde tasvir etmek ister. Bunun için bu iki karakteri bulmak üzere model aramaya başlar. Bir gün, bir konser sırasında İsa karakterini yansıtacak "iyi" bir yüze uygun birini bularak onu ikna edip poz vermesi için atölyesine davet eder. Bu çalışma sonrası tabloyu yarım bırakıp, kötü karaktere model olacak kişiyi aramaya başlar. Leonardo da Vinci, aradan üç yıl geçmesine rağmen kötü karakteri için modellik yapacak "kötülük dolu bir yüze sahip birini bulamamıştır. Sürenin bu kadar uzaması, siparişi veren kilisenin papazi tarafından hoş karşılanmaz. Leonardo da Vinci'yi Sıkıştırır. Leonardo da Vinci günler sonra, yıpranmış ve bu yüzden yaşlı görünen bir genç adam bulur. Bu adam kendinden geçmiş halde paçavralar içinde bir kaldırım kenarına yığılmıştır. Leonardo da Vinci, yardımcılarına, bu adamı doğruca atölyesine taşımalarını söyler. İYİ DE BİZİZ KÖTÜ DE Atölyeye varınca yardımcıları adamı ayağa dikip, üstünü başını düzeltirler. Adam ne olduğunu bile anlamamıştır. Leonardo da Vinci, adamın yüzünde görünen "kötülüğü inançsızlığı ve bencilliği tablosuna yansıtmaktadır. Leonardo da Vinci, işini bitirmek üzereyken, kendine gelmeye başlayan berduş kılıklı bu adam, atölyede tamamlanmak üzere olan tabloyu görüp, şaşkınlık ve hüzün dolu bir sesle şöyle der. "Ben bu tabloyu daha önce de gördüm!" "Ne zaman?" Diye sorar. Leonardo Da Vinci şaşkınlıkla. "Üç yıl önce. Elimde avucumda ne varsa kaybetmeden önce." "O sırada bir koroda şarkı söylüyordum. Pek çok hayalim vardı. Bir ressam beni Isa'nın "iyi" yüzü için modellik yapmaya çağırmıştı. Gerçekten de çevremizde gördüğümüz iyi ile kötü aynı kişidir. Bizim yaşayacaklarımız biraz da bunların karşımıza nerede ve ne zaman çıkacaklarına bağlıdır. Bazen bir cinayet haberinden sonra komşu ya da yakınlarına mikrofon uzatıldığında, sakin iyi yüzlü, kendi halinde biriydi. Biz de anlamadık nasıl olduğunu diyorlar. Görüldüğü gibi iyi de biziz, kötü de. Her şey içinde bulunulan durum, yer ve zamana bağlı. Sizce de öyle değil mi? 

(Bartın Gazetesi’nin 20 OCAK 2025 tarihli sayısında yayınlanan Mehmet DEMİRCİOĞLU yazısı)



Yorum Gönder

0 Yorumlar