Geçen yılın son ayında 10'ar gün arayla, birinde yaklaşık üç
gün diğerinde bir buçuk gün olmak üzere iki kez su sıkıntısı
yaşadık. Bu sıkıntıyı yüksek kesimlerde (kentin yüzde 30'una
tekabül ediyor diye biliyorum) oturanlar çekiyor. Alçak kesimleri,
Cemal Akın döneminde Çayır köyünde bulunan ve 11 kilometrelik
bir hatla kente getirilen yeni kaynak kurtardı. Önceki dönem
belediye başkanlarımızdan Cemal Akin, Eylül 2013'te yeni kaynağın
temel atma töreninde aynen şunları söylemişti; "Günlük 9
bin metreküp su çıkan bu kaynağı çekilecek bir hatla ilimize
taşıyacağız. Yaklaşık bir yıl sürecek çalışmaların
ardından Bartın'ı yeni bir su şebekesine kavuşturmuş olacağız.
Bu sayede Ulupınar hattımızda meydana gelecek bir sıkıntıda
yeni hattımızı devreye sokacağız ve vatandaşlarımız susuz
kalmayacak" Bu kaynak uzun süre Ulupınar'daki arızaları
tolere etti ama faydası en çok alçak kesimlerde hissedildi.
Takviye suya rağmen yüksek kesimler anza durumunda susuz kalmaya
devam edince tam bir gazete sayfası dolusu "Hani susuz
kalmayacaktık!" yazısı yazarak Cemal Akın'a eleştiride
bulunmuştum.
İLAVE HAT OLMASAYDI YANMIŞTIK!
Şehirdeki büyüme,
bina ve nüfus artışı haliyle su sarfiyatını da artırınca ve
bir kısmı asbestli yamali bohça Ulupınar hattında önlenemeyen
kayıp kaçaklar, Çayır'dan gelen takviye suyun artık alçak
kesimlere de merhem olmadığını bugünlerde bize daha çok
göstermeye başladı. Ama Cemal Akın'ın kente kazandırdığı bu
ilave kaynak olmasaydı yani sadece Ulupınar suyu ile kalsaydık
Bartın bugün susuzluktan kırılır, çok büyük sıkıntıya
maruz kalır, insanlar sokaklarda belediyenin önünde boş
bidonlarla protesto gösterisi yapıyor olurlardı. Cemal Akın'ın
böyle önemli bir hizmeti oldu Bartın'a ama tabii bu yeterli
değildi. Nitekim yetersiz olduğu bir süredir ziyadesiyle görülüyor
zaten. Sayın Akın'ın üç dönemlik başkanlığına daha
fazlasını sığdırması gerekirdi. Ben olsaydım işimi gücümü
bırakır (iş güç de ne ki zaten çoğunlukla kültür sanat, yol,
kaldırım, çöp, park bahçe) bir yandan küresel ısınmayı diğer
yandan "çürük bez dikiş tutmaz misali sık sık patlayan
mevcut eski hattı göz önüne alır ve değişik güzergahlardan
üçüncü hatta dördüncü su kaynağını arar bulur ve kentin en
az 100, hatta belki de 200 yıllık su sorununu çözen başkan
olarak adımı tarihe yazdırırdım.. Kim kendisine "su gibi
aziz ol" dedirtmek istemez ki...
SAVAŞTAKİ UKRAYNA BİLE BİZİM
KADAR SUSUZ DEĞİL!
Arkadaşlarımdan, oradaki dostlarımdan
biliyorum; 3 senedir altyapı tesisleri de öncelikle hedef alınarak
bütün şehirleri, beldeleri, köyleri acımasızca her gün
bombalanan savaştaki Ukrayna'nın genelinde (yoğun ateş altındaki
birkaç bölge hariç) bizim kadar su sıkıntısı çekilmiyor!..
Neden? Çünkü onların B plani, C plani, D planı, E planı var!..
Bir de kesinti olduğunda anında müdahale etme ve kısa sürede
sonuç alma kabiliyetleri var!.. Daha önce de söyledim. 50 kere
söyledim. Önceliklerimiz su ve ekmek olması gerekirken başka
işlere yoğunlaşılarak işin kolayına kaçıldığını ve buna
israrla devam edildiğini üzülerek görüyoruz. İyice anlaşılsın
diye bir kere daha söylüyorum; Yeni su kaynakları şarttır. Hem
de şart oğlu şarttır.. Bahçecik hattının sadece eski
olmasından değil şehirdeki büyüme de göz önüne alındığında
bunun zaten acil bir ihtiyaç olduğu (görmek isteyen gözler
tarafından) rahatlıkla görülecektir.. Ayrıca mevcut hattın
anıza yapmasını beklemek yerine süratle elden geçirip mümkünse
iyileştirilmesi sağlanmalıdır!.. Her arızada su sıkıntısı
yaşamak yüksek kesimlerin kaderi olmamalıdır. Kaldı ki, tarihte
irmağının adı "sular ilahi" anlamına gelen Parthenios
olan, başlı başına hazır birer kaynak durumundaki birden fazla
barajı, göleti bulunan, su bakımından oldukça zengin bir yerde
yaşıyoruz. Seçim döneminde ortaya koyduğu projelere, iddialı
vaatlere ve hararetli konuşmalara bakarak başkanın dokuz aylık
performansını yeterli bulduğumuzu söyleyemeyiz. Gözlemlerim ve
hissiyatım bir güven (tabii ki buna bağlı olarak oy) kaybı
olduğunu söylüyor. Sayın Yalçınkaya yerel yönetim ve
parlamento deneyimiyle çok daha vizyoner çalışmalar ortaya koyup
halk yararına öncelikle beklenen projeleri bir an önce uygulamaya
başlamalıydı.
ENKAZ EDEBİYATI VAKİT KAYBETTİRDİ!
Belediyenin
borcu da olabilir, bugüne kadar kötü yönetilmiş de olabilir. Bu
mazeret-bahane olmamalı. Bu makamlar mazeret üretme-bahane bulma
yerleri de değil ki zaten. Halk da zaten yönetimleri "seçtiklerimiz
daha iyi yönetsinler, daha iyisini yapsınlar, bütün sorunları
çözsünler, yapıl(a)mayanlanı yapsınlar" diye değiştirmiyor
mu? Anadolu'da "ekmeği ekmekçiye ver, bir ekmek de üste ver
derler. Bartın, belediyeyi bilene, belediyeciye verdi. Insanlara
"Verdik de ne oldu?" rakiplere de "Belediye vizyonsuz,
Bartın susuz" dedirtmemek, yurtlarda kalan öğrencilere de bu
yüzden "eylem" yaptırmamak lazım. Bu arada belediyeci
demişken, Cemal başkan 14 yılda bir su kaynağı buldu, 1,5
dönemlik (8 yıllık) başkanlığınız döneminde siz de bir su
kaynağı bulsaydınız da vekillige öyle geçseydiniz daha iyi
olmaz mıydı demezler mi adama? Tekrardan göreve geleli neredeyse
bir sene oluyor. benim de seçim dönemindeki yazılarımla, adaylar
arasında en iyisi, en liyakatlisi olduğu inancıyla kendisine kefil
olduğum Bartın'ın Riza'sı sayın başkanımızın ağzından
(seçim öncesi basın toplantısında bizzat sordum 'böyle bir
sorun kabul edilemez, onu da çözeceğim' dediği halde) su meselesi
ile ilgili bu yazıyı kaleme aldığım 3 Ocak 2025 tarihine kadar
tek bir kelime duymadık.. Ben olsaydım ilk işlerimden biri "bu
konunun üzerinde önemle duracağımı, yeni kaynak(lar) bulacağımı,
mevcut hatlan revize edeceğimi, halkın çilesini en kısa sürede
bitireceğimi söylemek olurdu. Sadece su mu? Seçimin en önemli
malzemelerinden biri olan trafik konusu da öyle! Buna da öncelik
verilmediğini üzülerek görmekteyiz! Bu işler öyle kültür ve
sanat gibi ha deyince olacak işler değil elbette. Başkan
Yalçınkaya, her konuda Cemal Akın dönemini kötüleyerek suçu
onun üzerine atıp "benzin vardı da ben mi içtim türünden
rahmetli Süleyman Demirelvari bir yaklaşımla işin içinden
çıkmaya çalışmak yerine, başta su olmak üzere müzmin
sorunlarımızın çözüleceğine dair ortaya kuvvetli ve kararlı
bir irade, niyet, çaba, plan ve proje koymalıydı!.. Bunu şimdiye
kadar çoktan yapmalıydı!..
(Bartın Gazetesi’nin 10 OCAK 2025 tarihli sayısında yayınlanan Arif ÜÇLER yazısı)
0 Yorumlar
Teşekkürler ...