🌲🪓 Hep Sorarlar Kaç Tane Ağaç Kesilecek🌳🪓 ? diye🪓

2012'de iktidar şunu keşfetti: Biz doğayı biraz daha sömürelim ki biraz daha para kazanalım. Yine ormancılıkla ilgili kuralları değiştirdi. Ormanlarda yapılan maden, enerji tahsisi, turizm tahsisi ve diğer tahsisleri artırmaya başladı, bu konuda yol aldı. Mesela bunlardan biri Yeşil Yol. Çünkü AKP 2002'de iktidara geldi ama 2004'te maden kanununu değiştirdi. Niye değiştirdi çünkü şirketler istedi diye değiştirdi; maden kanununda maden yatırımlarını kolaylaştırdı. Yani ormanlarda yapılan tahsisleri, maden aramalarını ve maden işletmeciliğini kolaylaştırdı. Bunlarda izne tâbi olan şeyleri izne değil de başvuruya tâbi yaptı. Sadece başvuracaksınız, izne bile gerek yok maden aramalarında, mesela ormanlarda... Bunları yaptı ve 2004'ten beri başka düzenlemeler de yaparak bunu gün geçtikçe geliştirdi ve günümüzde bu hale getirdi ne yazık ki. İşte bu durumda uygulamada da bunları yaptı, özellikle 2012'den sonra... Yeşil Yol diye, turizme açacağım diye daha geniş, 7 metre genişliğindeki yollar, daha geniş görüşleri olan yollar yapmaya kalktı. Niye yaptı? Çünkü o yüksek yaylalardaki, dağlardaki, ormanlardaki madenleri çıkarabilmek ve oralara bu madencilik araçlarını ulaştırabilmek, oradan çıkardığı madeni şehirlere veya limanlara taşıyabilmek için bunu yapmıştı. Yani bütün uygulamaları bu şekilde gitti. Hem mevzuatı değiştirdi hem bunun altyapısını yani madenciliğin altyapısını sağlamaya çalıştı ve 2018'den sonra da ülkede zaten büyük bir ekonomik kriz var. Bu ekonomik krizden sonra hâlâ doğayı yok etmenin, ülkenin geleceğini yok etmenin kalkınma olduğunu sanan bir iktidar var ve bunlar doğaya daha çok girecek. Daha çok ormanı, daha çok zeytinliği, daha çok merayı yok edecekler, tarım alanlarını yok edecekler. Gıda ve yiyecek pahalanacak, hayvan eti, sütü, peyniri hepsi pahalanacak ve hepsini görüyoruz. Bu yanlış politikalar genel bir politika, toplumsal bir politika, kamucu bir politika olmamasından kaynaklanıyor. 2018'den sonra artık sınır kalmadı, mevzuatı her şekilde değiştirdiler, bürokratik yapıyı değiştirdiler ve bu şirketlerin önünü çok hızlı bir şekilde açtılar. Sadece bir gelir değil aynı zamanda siyasi bir organizasyon olarak ülkenin doğal varlıkları, ormanları, zeytinlikleri, meraları, suları bu şekilde kendi çevrelerince pay edildi. Konuya buradan bakmak gerekiyor yoksa bunlar nezdinde doğaya saygılı olun, havamız tükeniyor, sularımız kirleniyor, ormanlar yok oluyor hiç bunlar önemli değil. Onlar için önemli olan para. Nasıl para kazanacakları... Türkiye'de yapılan madencilikte, 2019 yılında çok arttı deniyor madencilik faaliyetiyle gelirimiz ve 2020 yılında da 59,2 milyarlık, önceki yıla oranlar %23 seviyesinde bir artış oldu. Bunu müjdeyle karşılıyor yani daha çok toprağımız, ormanımız delindi, yok edildi kesildi ağaçlar ama yok %23 arttı diyor. 59,2 milyarlık bir madencilik geliri sağlandı ülkeden diyorlar. Peki bu gelirin ne kadarı devlete, devlet hakkı payı geliri olarak aktarıldı? 1,9 milyarı. Orantılarsak sadece 3,2'si! Diyorlar ya niye kalkınmaya karşısınız, niye böylesiniz? Ama bu sağladıkları gelirin sadece 3,2 oranı devlete gidiyor. Yani alan devletin, orman devletin ya da arazi devletin ama devlete verdikleri payın oranı %3,2! Meclis'te çoğunun ÇED'den muaf tutulması konuşuluyor; zeytinlikler, ormanlar için bunlar konuşuluyor. Bir de ÇED'den muaf tutulduğunu düşünün, binlerce ruhsat dağıtıyor MAPEG denen Genel Müdürlük ve bu dağıttığı ruhsatlarla daha binlerce orman alanımızı, zeytinliğimizi, meramızı, tarım alanımızı, nehrimizi, gölümüzü de yok etmeye açacaklar. Böyle bir felaketi düşünemiyorum bile. Tabi bunlar alansal olarak değildi. Yani bu projelerin ne kadarında, demek ki enerjiyle madencilik projelerinin 3'te 2'sinde ormanlık alanların yok edilmesi söz konusu, orman alanları var içinde. Peki bunlar alan olarak ne kadarı kapsıyor diye baktığımız zaman bakın enerji projelerinin 3'te l'i yani %33,54'ü alansal olarak ormanlara denk geliyor ve bunlar yok olacak. Hep sorarlar kaç tane ağaç kesilecek diye. Bu projelerin hepsi uygulamaya geçerse toplam 31 milyon ağaç kesilecek ve bunlar 5-10 yaşında genç, yeni dikilmiş fidanlar değil. Bunlar 100 yaşında, 150 yaşında ya da 50-60 yaşında yetişkin ağaçlar ve doğal ekosistem içinde yetişmiş ağaçlar. 31 milyon ağaç kesilecek. Büyük bir felaket var..
Prf.Dr Erdoğan ATMIŞ


Yorum Gönder

0 Yorumlar