Bayram geldi. Herkes yollarda … duyuyorum millet feryat figan halinde…
Evet, her 30-40 kilometrede bir radar, her kasabada bir EDS, gerçeği,sahtesi ( sahtelerini özellikle eğlenceli bulduğumu itiraf edeyim) trafik polis araçları neyin nesi sahi?
Mesela Samsun yolu… Atkaracalar, Osmancık, Çerkeş…Tosya…Her kasaba işte…
Hepsi bölünmüş yol, geniş, düzgün, açık. Normal hız limiti 110 km.
Ama bir bakıyorsun tabelada “82”… sonra “70”… biraz ileride “50” çıkıyor karşına.
Ne viraj var, ne kasis, ne yol bozukluğu.
Yani sistem açıkça diyor ki: “Yol var ama gitme. Gideceksen de cezasız olmaz!”
En küçük ceza da bir depo benzine bedel…
Her radar, her EDS vatandaşa kesilen birer fatura makinesine dönüşmüş.
İnsanlar ailesine, sevdiklerine kavuşmak isterken,
her kilometrede ceza korkusuyla diken üstünde direksiyon sallıyor. Yanındakine bir şey dedin.. dikkatin dağıldı anlık, geçmiş olsun!
“Yol yaptık” diyorlar. Evet, yol var ama halkta para yok. Zaten paran kadar gidersin, özgürlük yok.Gittiğin yere kadar da radar ve EDS gölgesinde gidersin, huzur yok.
Milletin vergisiyle yapılan yollar, millete kurulan bir tuzağa,
bir ceza koridoruna dönüşmüş durumda.
Oysa…Anayasa Madde 5 – Devletin Temel Amaç ve Görevleri:”Devletin temel amacı, kişinin temel hak ve hürriyetlerini, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, kişinin refahı, huzuru ve mutluluğu…” Anayasa Madde 23 – Seyahat Hürriyeti: “Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir” der.
Peki bu nasıl bir özgürlük, nasıl bir refah?
Her 30 kilometrede bir radar… Her kasabada bir EDS…
Her hız tabelasında bir tuzak…
Vatandaşın yolculuğu değil, sabrı sınanıyor!
0 Yorumlar
Teşekkürler ...